BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS »

10 Haziran 2010 Perşembe

yuh!

dün doğum günümdü.:)
tüm planları yapmıştım.ilk önce saat 5 gibi kafeye gidip kutlıcaktık ardından da sahile inip nargile içicektik.gece 10 buçuk gibi falan dönücektik.
ve tabikide planlarım tutmadı...
b. ile kavga ettik.saçma sapan bi sebep yüzünden.sinirlerim bozuldu hiç hevesim kalmadı.bende dedim yapmıcam hiç bişe.kapattım pc yi.oturdum ağladım.sonrada uyuyakalmışım.

birden zil sesiyle uyandım.bi baktım p. kapıda bekliyo.hoşgeldin falan dedim işte.hediyemi getirmek için geldim dedi.öptük falan birbirimizi.sonra dışarıdan sesler gelmeye başladı.b. geldi bana sürpriz yaptı sandım.

apartmana çıktım.bi baktım elinde pastayla b. a. b. bana bakıyolar.sürpriz yaptılar bana.acayip sevindim .) sonra pastayı kestik falan.dediler hadi yürü sahile gidiyoruz herkes seni bekliyo sahilde.saçımı bile doğru düzgün düzleştiremeden çıkardılar beni evden hemen.tam kapıyı kapattım birden 'anahtar?!' dediğimi hatırlıyorum.anahtarı içeride unutmuştum.sonra başka bi anahtar denedik kapıya tamamen girdi.'o adamı' aradım .anahtarı içerde unuttum.sürpsiz yaptılar falan anlattım.tamam git dedi.

gittik sahile.oturduk biraz.saat sekiz gibi nargile içmeye başladık.bi baktık b. nin babası geldi.tabii nargileyide gördü.ama Allah'tan kızmadı.bi kere deneyin ama bir daha içmeyin dedi.bizde tamam falan dedik.sonrada gitti zaten.

..ve en güzel doğum günü hediyem: daha bi kaç ay öncesine kadar sevdiğin çocuk ş. ile çıkıyor!
az önce msn de oturum açtı ş. iletisinde:
ş. <3 y.
09.06...
yazıyordu.görünce gülmekten alamadım kendimi.nedenini bilmiyorum ama sadece güldüm.ilk duyduğumda da güldüm.
garip işte...

ve bi hediye daha..!
bi kaç saniye önce öğrendim.
e. vardı.yakışıklı bişeydi.o da dün başka bryle çıkmaya başlamış.)

nasıl bi şeyim ben yaa.nasıl bi günde doğdum.ayy gülme krizine girdim ikisini öğrenince.
yuh yaa..hemde ne yuh..!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

o adam!

nefret ediyorum o adamdan! baba bile demek istemiyorum.çoğu insan için baba şevkat merhamet sevgi ve tabiki para kaynağı demektir.niye aklıma baba kelimesi gelince içimde büyük bi öfke oluşuo.haha bi de niye diye soruyorum kendime sanki cevabını bilmezmiş gibi.
'kahpe'.işte bütün gerçek bundan ibaret.suçsuzken ağızdan çıkan bir kelime ve ömrünüm sonuna kdr kulaklarımdan silinmiyecek o nefret edici sesle söylenen söz.hala hatırlayabiliyorum o sesi.aradan bir kaç hafta geçti üstelik.ne farkeder ki?bi hafta veya bir ay...nasılsa ömür boyu içimde kalıcak o adamın söylediği o söz...
tabiki bunun devamıda var.intihar girişimi...kulağa bi garip geliyo ama gerçeklerştiğinde boşluktan başka bir şey değil.kırılan bi biblo camıyla bilekleri kesmek.ne kadr kolay söyleniyo yada gerçekleştiriliyo.ama yapamadım.olmadı işte.tek bi sebep var arkasında :Anne'm.ne abim ne de o adam.hepsi yalandan ibaret.tek bi gerçek var gözümde: Anne'm.şimdi bileğimdeki ve parmağımdaki kesklere baktıkça kendimi suçlu hissediyorum.kendime zarr verdiğim veya olanlar yüzünden değil.sadece anneler gününde bunu Anne'm e yaşattığım için.o an bana gelip sarılışı hala aklımda.o bakışı,sanki gözyaşlarıyla akan üzüntüsü,sımsıcak kollarına beni dolayışı...hepsi saniye saniye aklımda.
ve tabiki olanlar karşısında o adamın söyledikleri.kelime kelime zihnime kazındılar.ne kadr çıkarıp atmaya çalışsamda hepsi aynı tazeliğinde duruyolar.''ölsen üzüliceğimi mi sanıyosun.git geber.şu balkondan atsan kendini kılımı kıpırdatmam şimdi.senin kadr zavallı bi insan görmedim.beni köpek yerine koyanı ben hiç takmam...''bla bla bla...
beyefendiyi takmıyomuşuz.merk etme zaten bundan sonra sikleyen yok.o her akşam yanına gelip hoşgeldin demek bile bi eziyet gibi geliyo artık.yüzünü bile görmek istemiyorum.ama zorunluluk işte.ulan varya sırf ondan kurtulmak için yurtdışında bi üniversitede okucam.off off bi an önce 4 senenin geçmesi lazım...napalım o zamana kadr o suratını görmeye devam edicem...

30 Nisan 2010 Cuma

ilk içkim...

bugün hayatımda ilk defa içki içtim...tadı iğrençti ama verdiği his hiçte fena sayılmazdı.biliyorum kötü bir şey yaptım ama yine olsa yine yapardım.nese ben olayı başından anlatıyım...
okul gezisi vardı bugün.sözde sabah okul vakti okula gidip derslere girmicek sahilde kahvaltı yapıcak ardındanda okula geri dönüp geziye gidicektik.ama 3 saat uykuyla gezmeye hiç niyetim yok.bütün gece proje ödevi yaptım.sabahta uyanamadım haliyle.ama geziye yetiştim.rumeli hisarını,aşiyan müzesini gezdik.harikaydı.manzara muhteşemdi.bütün gün bıraksanız beni orda cıkımı çıkartmam izleyebilirim o manzarayı.herşey çok güzeldi.bolbol gülüşmeleri,kahkahaları,eğlenceleri saymam gerekmez heralde...nese işte piknik yaptık en son.emirgan parkına gittik.bayağı büyüktü.gizli yerler bulduk.kmselerin bulunmadığı fln...daha sonra birden aklımıza esti içelim dedik.yarım saat büfe aradık.hiç bir yerde yoktu.en sonunda girişe gidip tezgahtara sorduk büfe var mı diye.kadın burası büfe gibi zaten burdan alın ne alıcaksanız dedi.sinir oldum kadına.sanane işte sölesene var mı yok mu.tabi olsa bile yok dedi.arkadaşlardan biri birden tezgahtarın kamyonun kasasında biraları gördü.satıyolar dedi.2 erkeği yollayıp sordurttuk.adam gizli bir şekilde verdi biraları.doldurduk çantaya.yolda diğer aradaşlara da rastladık.onlarda merk etti nereye gittiğimizi.içmeye dedik gidip onlarda aldı bira.daha sonra da o keşfettiğimiz yere gittik.ufak bi ağaç topluluğunda kmsenin göremiyeceği bir yere otuduk.çıkardık biraları çantadan başladık içmeye.tadı çok iğrençti.şurup gibi bi şeydi.daha ilk yudumumda kafamda bi sıcaklık hissettim.2-3 kişi bi şişeyi döndük aramızda.böle yapmaya mecburduk çünkü öğretmenlerin farketmemesi gerekiyordu ve yanımızda yeterince bira yoktu.yaklaşık 10 kişiydk ve 6 tane bira vardı.neyse işte çeyrek fln içtim.en sonunda dayanamadım ağzıma aldığım yudumu tükürdüm.tadı çok kötü ama insan istiyo.garip...
aslında yarın içmeyi planlıyoduk.yani bugn için bi planımız yoktu hiç.ama öyle birden kafamıza esti.bir iki tanesi sigarada içti.bende içicektim.elime aldım sigarayı ama yanımdakiler hayır başlama dediler.birden kendi kendime nabıyorum ben ya deyip geri verdim sigarayı.nedenini bilmiyorum ama sigaradan nefret ediyorum...kokusundan fln..ıykk...
içtikten sonra gülme krizlerine girdik.garip garip gülüyodu herkes.tabi öğretmenleri görünce hemen sustuk.sakız fln çiğnedik.bi de piknikten kalan yiyecekleride yedikki ağzımızın kokusu değişşin diye.tabi hepimizin yanakları kıpkırmızı oldu.arabada yanımdaki kızla mayıştık.müzik ve mesjla ayakta kalabildik anca.hatta bi ara müdür yardımcısı ne böyle be mayıştınız dedi gülerek.bizde eed çok yorulduk deyip gülme krizine girdik.nerden akıllarına gelebilr ki içtiğimiz...

4 Nisan 2010 Pazar

bi an önce...

tebessüm ne zor iş...en kolay yapılabilen ama en çok emek harcanan şeyy.zorla tebessüm...ağlamanın arkasına sığındığı saniyelik bi dudak hareketi...
nedenini bilmiyorum ama bu ara yaptığım en çok şey yalandan gülmek.ve yine nedenini bilmiyorum ama her gülüşümde içimden ağlamak geliyor.ağlamk haykırmak istiyorum.garip,gerçekten garip çünkü neleri haykırıcağımıda bilmiyorum.ne derdim var benim?istediğim ama ulaşamadığım ne?
sanırım bu soruların cevabını kendime bile itiraf edemiyorum.çünkü olmaması gereken bir şey.olsa bile olmamalı.
bi an önce kendime gelmem gerek...hemde bi an önce...

30 Mart 2010 Salı

saçma

kötüyle iyi arası...yani kötüden çıkmış iyiye doğru ilerliyorum sanırım.ya da daha kötüye...kim bilebilir ki gelecektekini?ya da geçmiştekini?kıskançlıklar,bencillikler,kişisel çıkarlar,kötülükler...bunların hepsinin karşısında durmak,hepsinden uzak kalmaya çalışmak,ya da hepsini iyi anlamaya çalışmak...zor,gerçekten zor iş...başarana bravo!
karışık hemde çok ama çok ama çok ama çooo..oook karışık.bi o kadar da kolay çözümü.ama o çözüm bilinmiyor.işte sorun burda.çözüm YOK.var ama bana yok.sanırım daha da karışıyor böyle olunca.en iyisi çözümün hiç varolmadığını saymak.ya da saymamak.bilmiyorum gerçekten hiç ama hiç ama hiç ama hiii...iiiiç bişey bilmiyorum.hani kafam 1500 derler ya aynen öyle.ondan da öte hatta.kendimi koskoca bi boşlukta,ama bi o kadar da dolu bi yerde hissediyorum.duygusuz,hissedemeyen,anlayamayan ama bir o kadarda hassas,ince noktalra kadar iyi algılayan bişey gibi oldum.''BİR ŞEY'' diyorum çünkü ne olduğunu henüz bilmiyorum.sanırım hiç bilmicem.zaman göstericek...
zaman,zaman,zaman...ne var ki şu zamanda?herkes,her şey,her olay,her varlık ona bağlı.herşey ona göre planlanıyor.ama her şeyide o mahvediyor.saçma...çok ama çok ama çok ama çooo..oook saçma...
belkide bu yazdıklarım saçmadır.büyük bir ihtimalde öyle.ama şu anda bu ruh hali içindeyim.kafamın içinde tüm düşünceler var.ama düşünemiyorum.bütün duyguların varlığını biliyorum.ama hissedemiyorum...gerçekten SAÇMA.anlaşılmaz,dolu ve boş...

27 Mart 2010 Cumartesi

herkes

dün dersaneden öğretmen aramış evi.G.V arkadaşlarına uyuyor,derslerde konuşmaya başladı,arkadaşları onun başarısını düşürmeye başladı,bazen derste mesaj çekiyorlar diye bir sürü şey söylemiş doldurmuşta doldurmuş annemi.tabii bunlar olurken ben masum masum sınavımı oluyordum.sınavdan çıktıktan sonra birde A. nın annesi konuşmuş öğretmenle.onuda doldurmuş.bir de ondan fırça yedik.eve geldim.anneme baktım sinirli.abime kızgın sandım.en iyisi hiç karışmıyım benden de sinirini çıkarmasın dedim.meğerse bana kızgınmış.başladı yine söylenmeye.aynı şeyleri söyledi.o söyledi,ben dinledim,o söyledi,ben dinledim.en sonunda tamam dedim ve gittim yanından.yaklaşık 15 dakikalık bir soru yağmuruyla karışık öğüt dolusuna tutuldum.ne kadarını anladım ne kadarında hem fikirdim annemle hiç bilmiyorum.sanırım bu oran %0.
hani bi insana ne kadar çok söylersen o kadar tersine gider ya bende de hep böyle oldu bu konu.bu güne kadar hiç bir şikayet gelmemişti.bu sene gelmeye başladı.ve beraberinde yasaklar,öğütler blablabla.ama nasıl diyeyimm sanki hiç etki etmedi bana.evet doru kelime bu; ETKİ.onlar ne kadar söyledilerse ben hep tersine gittim.hala da öyle yapıyorum ve sanırımda yapmaya devam edicem.ne kadar doğru yapıyorum ne kadr yanlış bilmiyorum ama insana bi yerden sonrada bıkkınlık veriyor hep aynı şeyler.neredeyse haftanın her günü aynı şeyleri yapıyorum:
P.TESİ:okula git,eve gel,yemek ye,resim kursu için tekrar okula git,tekrar eve gel,ödev yap,soru çöz
SALI:okula git,eve gel,yemek ye,resim kursu için tekrar okula git,tekrar eve gel,ödev yap,soru çöz
ÇARŞAMBA:okula git,eve gel,yemek ye,dinlen,dersaneye etüte git,tekrar eve gel,soru çöz
PERŞEMBE:
okula git,eve gel,yemek ye,dinlen,dersaneye etüte git,tekrar eve gel,soru çöz
CUMA:okula git,eve gel,yemek ye,dinlen,dersaneye sınava git,tekrar eve gel,soru çöz
C.TESİ:dersaneye git,eve gel,soru çöz
PAZAR:dersane git,eve gel,soru çöz
artık hayatım,beynim,kalbim,bütün hücrelerim bu programa göre çalışıyor.kalbim atarken güm güm diye değilde sbs sbs diye ses çıkarıyor resmen.bazen kendimi öldüresim geliyor .bu ne böyle.nasıl bir hayat?!.düşünüyorum da diğerleri gibi olsam ne farkedicek yada şimdiki hayatıma devam etsem.dersleri takmasam, sbs nedir bilmesem,soru çözmesem.ne farkedicek.ÇOK ŞEY.ilk olarak iyi bir lise kazanamıcam.sonrasında iyi bir üniversite kazanamıcam.sonrasında da iyi bir mesleğe sahip olamıcam.kısacası ömrümün sonuna kadar iğrenç bir şekilde yaşıcam.diğer seçenek ise:robot gibi çalış iyi bir şekilde yaşa.sanki ömrümün geri kalanında farklı bi şekilde çalışıcam.(!).hiç bir şey değişmicekki o zamanda çalışıcam.o zamanda okucam.o zaman da yazıcam.ne eksilicek ya da ne artıcak. hiçbir şey...AMAÇ:KOSKOCA BİR BOŞLUK.hemde asla dolmıcak olan ve her şeyi yutup bitiren bir boşluk.ve yeni nesil bu boşluğa hapsedilmiş durumda.boşluk,gözlerini dikmiş yeni avlarının boş çabalarını sinsi kahkaları eşliğinde izliyor.ama elden gelen bir şey yok.günümüz Türkiyesi böyle işte.iyi bir mesleğe sahip olsanda olmasanda değerin bilinmiyor.tek çıkış yolunu yurt dışında çalışmak olark görüyor insanlar.haklılarda.değerlerinin bilinmediği bir yerde niye daha fazla dursunki bir insan.daha iyi koşullar,daha mutlu gelecekler varken...oysa MUSTAFA KEMAL ne çabalarla kurdu bu cennet gibi vatanı,ne kanlar döküldü bir karış toprağı için bu vatanın.ama kıymet bilmek mi?.nerdeeee...herkes ayrı bir telden çalıyor.herkesin doğruları ve yanlışları farklı.ortak bir nokta bulmak yerine herkes aklından geçeni yapıyor.herkes,herkes,herkes...

26 Mart 2010 Cuma

kopya

bi kaç gündür yazmıorum.dün sınavdayken aklıma geldi yazmak .d .nese ben anlatıyım olayları
yazılıyla geçti bütün haftamız.lanet olsun o matematik yazılısına.hoca üşenmiş sanki gitmiş başka hocaya hazırlatmış soruları.tabi bizde alışmışız kaç senedir kolay sorulara.kazık soruları görünce saydırdık durduk.işte diğer yazılılarında pek bi farkı yok aslında.tabi kopya olunca yazılılarda daha bi zevkli oluo xdxdxd.artık alışkanlık haline geldi resmen kopya.çekmeyince kendimi bi acayip hissediyorum.haa bilmediğimden çektiğimi sanmayın sakın.konuları gayet iyi biliyorum.çalışkanım yani .d .ama ne biliyim arada takıldıklarım veya emin olamadıklarım olduğunda insanın gözü kayıyo diğer kağıtlara.
geçen gün az kalsın yakalanıyodum hocaya.arkamda M. oturuyodu.fen yazılısındaydık.ben kağıdımın bi çoğunu doldurmuştum(yanlış doldurduğumu sölememe bile gerek yok sanırım :\ )kopya sölemekte uzun iş.dedim en iyisi kağıtları değiştiriyim.işte değitirdk kağıtları M.le. hocada ikide bir bakıp duruo.neymiş kimse kopya çekemezmişmişte,görürse anında müdürün odasına yollarmışmışta.en güvendiği öğrencileri çekiyo adamın haberi yok xD.nese konu değişmye başladı ben anlatmaya devam ediyim olayı.işte değiştirdik kağıtları.sonra ben doldurdum onun eksiklerini.bu gitmiş benim adımı silmiş kendi adını yazmış.dedi kağıdım sende kalsın.dedim hepsini hatırlamıyorum.tamam o zaman dedi.tekrar değiştirdik kağıtları.bende de salaklık işte.bakmadım adım yazıyo mu yazmıyo mu diye.işte sonra zor bela çıktık sınavdan.hocaya tam kağıdımı verdim aklıma geldi adımın yazılı olmadığı.dedim hocam adımı yazmadım.adam bi acele etmeye başladı hadi sonra yazarsı fln dedi.dedim verin yazıyım işte nasıl sonra yazıcam.işte öğretmen masasının oraya koydu kağıtları benim kağıdımı aramaya başladık.bulduk.adam bi baktı bişeyler yazılmış silinmiş isim bölümüne.bide tam silmemiş M. hoca dedi ee sen yazmışın silmişin adını .niye öyle yaptın falan filan.okumaya çalıştı silik yazıyı.yarısında benim adım diğer yarısında da M nin adı yazıyodu silik silik.sonra arkadan P. dedi hocam görmüyomusunuz işte kendi adını yazmış falan deyip durumu kurtarmaya çalıştı.ben dedim evet hocam hem benim yazı takıntım var.beğenmediğim zaman silip silip baştan yazıyorum falan.arada da bana mı güvenmiyosunuz yaa öyle olsun hocam falan da dedim.adam dedi sonunda tamam tamam şaka yaptım.hemen aldım hocanın elinden kağıdı yazdım adımı çabuk çabuk...